Türkiye’de Yaşlı Bireyler İçin Bakım Modelleri

Dünya nüfusu içinde 65 yaş ve üstündeki bireylerin oranı 2010’da %8 iken, bu oranın 2050 yılında %16’ya ulaşacağı öngörülmektedir. Bugün AB nüfusunun yarısının 40 yaş ve üstünde olduğu belirtilmektedir. ABD’de son 20 yıldan bu yana 85 yaş üstü nüfus 4 kat artmıştır. Türkiye İstatistik Kurumu 2009 verilerine göre, ülkemizde 65 yaş üstündeki nüfus oranı %7’dir. Ancak, 2023 yılında bu oranın %10 olacağı öngörülmektedir.

Yaşlı bakımında, huzurevi, hastane yanında bireyin toplumdan uzaklaşmadan yaşayabileceği modellere ihtiyaç duyulmaktadır. Yaşlının yalnızlık duygusunu en aza indirecek, topluma katılımını arttıracak, fonksiyonel kapasitesini devam ettirecek, başkalarına olan bağımlılığı en aza indirecek ve aynı zamanda yaşam kalitesini yükseltecek bütüncül yaklaşımlar ve yeni çözümler bulunması ihtiyacı ortaya çıkmıştır.

Gündüz Bakım Merkezleri (GBM) 1970 yılından bu yana gelişmiş ülkelerde uygulanan bir bakım modelidir. Huzurevine gidişi geciktiren, güvenli ve sağlıklı bir ortam yanında sosyal katılımı sağlayan bir bakım modeli olmasının yanı sıra, maliyeti düşük bir hizmettir.

GBM, 65 ve üstündeki bireylere, tıpkı okul öncesi çocukların gittikleri kreş anlayışı ile hizmet etmekte, fiziksel ve duygusal olarak kontrol altında tutulması gereken yaşlının sosyal aktivite, fiziksel egzersizlerin, aynı zamanda arkadaşlık ilişkilerinin sağlandığı yerler olmaktadır. Özellikle kendisine bakamayan, evinde yalnız yaşayan veya bakıma muhtaç yaşlılara ev dışında güvenli ortamda hizmet sunma ilkesine dayanmaktadır.

GBM’nin diğer önemli katkısı ise, yaşlısına bakan aile bireylerinin bakım yükünü azaltmasıdır. Özellikle kronik hastalığı, (bunama, inme, Parkinson.. vb.) yaşlıların aile bireylerinin bakım yükünün azaltılmasına önemli bir katkı sağlamaktadır.

GBM, yaşlının güvenliğini sağlama, güvenli bir çevre oluşturma, toplumsal entegrasyon, kendi yaşıtlarıyla arkadaşlık geliştirmesi ve aktivitelere katılım gibi çeşitli fırsatlar sağlamaktadır. Yapılan birçok çalışmada; bireyin topluma katılımı ve depresyon arasında çok yakın bir ilişki olduğu, herhangi bir sosyal aktivite içinde yer almayan yaşlılarda depresyon riskinin daha düşük düzeyde olduğu görülmüştür. Aynı zamanda sosyal katılım ile yaşam kalitesi arasında doğrusal bir bağlantı olduğu, sosyal destek sistemlerinin sağlanması ile yaşam kalitesinin yükseldiğine ilişkin kanıtlar ortaya konulmuştur. GBM kayıtlı yaşlılarda anksiyete, güvensizlik, depresyon, yalnızlık gibi psikososyal sorunların azaldığına ilişkin uluslar arası düzeyde çok sayıda çalışma bulunmaktadır.

Gündüz saatleri içinde hem mevcut yetilerinin korunması ve başkasına bağımlı olmadan yaşanabilecek becerilerin kazandırılması, hem de sosyal aktiviteler içinde yer almasını sağlayacak bir merkezin olması, yaşlının yaşam kalitesinin yükselmesi kadar, ailesinin yaşlıya bakışının değişmesine de yardımcı olacaktır.

Tüm gelişmiş ülkelerde yaklaşık 30 yıldır uygulanmakta, hem yaşlının, hem bakımını üstlenen ailesinin, hem de devletin yarar sağladığı evde bakım ile huzurevi arasında çok önemli bir ara çözüm modeli olan GBM ye ilişkin yasal düzenleme 2008 yılında ülkemizde de yürürlüğe girmiştir.

Kaynak: Türkiye de Yaşlı Bireylerin Bakım Gereksinimlerine Yönelik Yaşadığı Ortamda Sunulacak Bakım Modelleri / Yard.. Doç. Dr. Sema Oğlak – Dokuz Eylül Üniversitesi /

İş,Güç, Endüstri İlişkileri Ve İnsan Kaynakları Dergisi

Ekim/October 2011, Cilt/Vol: 13, Sayı/Num:4, Page: 115-130

Looking for a First-Class Business Plan Consultant?